Umberto Eco’nun 30.000 kitaplık bir kütüphanesi varmış. Buna anti-kütüphane diyormuş. Çünkü
oradaki kitaplar okundukları için değil, okunma ihtimalleri olduğu için
oradadır. Okunmamış kitaplar, okunmuşlardan daha değerlidir. O yüzden
kütüphaneniz, bilmediklerinizi
içermelidir. Ne kadar çok bilirseniz, okumadığınız kitapların sayısı da o kadar
artar.
Ben de İnternet sektörüyle hem profesyonel hem de akademik olarak ilgilenen birisi
olarak, yer imlerimi sürekli ziyaret ettiğim favori web adresleriyle değil,
okumak için ayırdığım ve bir gün gelir de incelerim dediğim sitelerin
adreslerini saklamak için tutuyorum. Yani bir nevi anti-yer-imleri.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Son günlerde en çok okunan yazılar
-
Reklam bir pazarlama iletişimidir . Yani reklama maruz kalan insanların tutumlarında, reklamını yaptığımız ürüne/hizmete yönelik olumlu bir ...
-
kaynak: shutterstock Inc.com'da, " Sosyal Medya Hesaplarınızı 23 Yaşında Birisinin Yönetmemesi için 11 Neden " isimli bir ...
-
En sevdiğim markalardan biri İKEA. Çoktandır işim düşmüyor ama basit, sade, kullanışlı mobilyalarını ve iyi düşünülmüş ev eşyalarını seviyor...
-
Her gün Taksim Meydanı'ndan metroya biniyorum. Bugün bir şey dikkatimi çekti: Türkçe " Taksim Meydanı " diyoruz, İngilizce ise...
-
Normal mailden daha çirkin gözüken bir HTML mail örneği Nasıl ki arkadaşlarınıza sadece resimden oluşan, HTML mailler göndermiyorsunuz,...
-
Alan Williamson , Google'ın arama müdürü Marissa Mayer ile yaptığı bir söyleşiden aklında kalanları kendi bloğunda yazmış . Ben de çevi...
0 yorum:
Yorum Gönder