Yaratıcılık

"Yaratıcılık" üzerine dinlediğim en faydalı ve en aydınlatıcı konuşmayı, yaratıcılığın en güzel örneklerinden Monty Python'un yaratıcılarından John Cleese'nin YouTube videosunda dinledim.


İzlemesi zor geliyorsa veya İngilizcesi yüzünden anlaşılamıyorsa diye, kendi notlarımı da aşağıda paylaşıyorum:
  • Bir şeyin ne olduğunu anlatmanın bir yolu da "ne olmadığını" anlatmakmış. Bir heykeltraşa sormuşlar: "O mermer bloğundan nasıl bu fil heykelini çıkardınız?" diye, o da demiş ki: "mermeri aldım ve file benzemeyen kısımlarını attım."
  • Yaratıcılık bir yetenek değildir; bir iş yapma şeklidir. (a way of operating)
  • Yani yaratıcılık sizin sahip olduğunuz veya olmadığınız bir şey değildir; hatta IQ ile de bağlantılı değildir.
  • - araştırmalar, iş arkadaşları tarafından "en yaratıcı" olarak tanımlanan kişilerin IQ'larının diğer kişilerden fazla olmadığını göstermiş.
  • Peki o zaman farklı oldukları şey ne? kendilerini belli bir moda sokabilme yeteneği. İçindeki yaratıcılığı serbest bırakabilecek bir moda geçebilmek. Buna "oynama yeteneği" diyelim.
  • En yaratıcı dediğimiz insanlar, en çocuksu dediğimiz insanlardır. Belli bir amaç olmadan, bir yere varmaya çalışmadan, sadece eğlencesine konseptlerle oynamak... oyun için oyun.
  • Yaratıcı şirketler üzerine yapılan araştırmada, aslında insanların iki temel çalışma modunun olduğu görülmüş: "açık" ve "kapalı". Yaratıcılık, kapalı moddayken mümkün değildir.
  • "Kapalı mod", iş yetiştirmeye çalışılan, hafif tedirgin moddur, biraz acelecidir, amaçlıdır, kolay girilebilir. Yaratıcılık mümkün değildir.
  • "Açık mod", amacı daha belirsiz, oyuna açık, baskı hissedilmeyen moddur. Doğal yaratıcılık bu modda ortaya çıkabilir.
  • Örneğin Aleksandır Fleming, bakteriler üzerine araştırma yaparken, hazırladığı kültürler arasında bir tanesinin hiç gelişmediğini görür. Eğer kapalı modda olsaydı, bunu göz ardı ederdi çünkü o anki hedefine varması için ona yardım etmiyordu, alakasız bir durumdu bu. Ama Fleming açık moddaydı ve bu durum ilgisini çekti, onu araştırmaya başladı. Bu da Penisilin'in keşfini getirdi.
  • Alfred Hitchcock'un bir çalışma arkadaşı, senaryoları yazarken Hitchcock'un durup durup konuyu dağıttığını ve bunun ekipteki iş yetiştirmeye çalışan insanları sinirlendirdiğini söylemiş. Hitchcock bunu, "baskı altında yaratıcı olamazsınız, bu modda çıkan işlere güvenmiyorum, rahatlayın" diyerek yapıyormuş.
  • Önemli bir geçiş var: yaratıcı olmak için açık modda olmak gerekiyor, ama bir kere çözümü bulduğunuzda, karar verdiğinizde, bunu uygulamak için kapalı moda geçmeniz gerekiyor.
  • Her açık moda geçtiğinizde bir şey yaratamazsınız, bunun garantisi yok.
  • Ama açık moda geçmek için gerekenleri sayabilirim:
    • 1 - alan (space)
    • 2- zaman (time)
    • 3- zaman (time)
    • 4- özgüven (confidence)
    • 5- keyif, mizah (humor)
  • Alan yaratmak, kapalı modda kendinizi zorunlu hissettiğiniz şeyleri uzak tutarak olur.
  • Zaman yaratmak, gerçekten başka işleri düşünmeden yaşayabileceğiniz belli bir zaman ayırmaktır.
  • Kapınızı kapatıp, sessizce oturduğunuzda, aklınıza bin tane iş gelecek, onları yapmamak için iradenizi kullanmanız lazım. Çünkü insan doğası, acil ve basit işleri, acil olmayan ve zor işlerden (mesela düşünmekten) daha önce yapmaya meyillidir
  • Ayrıca sonuçlarından emin olduğumuz işleri, sonucunu bilmediğimiz büyük işlere tercih ederiz.
  • Gerçekten ufak şeyleri düşünmeden, beyni sakinleştirmek çok zordur. Bunun için 1,5 saate ihtiyacınız vardır. Yarım saati moda girmek için, kalan bir saati de düşünmek için.
  • Monty Python'daki yazar ekibinde, benden daha yaratıcı olduğunu düşündüğüm biri vardı ama asla benimkilerden daha yaratıcı metinler yazmadı. Sebebini araştırdığımda, orijinal çözümlerdense klasik (ve hızlı) çözümleri tercih ettiğini gördüm. Yani benim metinlerimin daha yaratıcı olmalarının sebebi, benim karşılaştığım sorunlarla daha uzun süre geçirmeye razı olmamdı.
  • Bilimsel araştırmalar da, yaratıcı insanların konseptlerle oyun oynamaktan zevk alan insanlar olduğunu göstermiştir.
  • İnsanlar bir sorunla karşılaştıklarında, o sorunu çözene kadar bir gerginlik, bir rahatsızlık hissederler. İşte yaratıcı insanlar, o rahatsızlığa daha uzun süre tolere edebilen insanlardır.
  • Kararsızlık iyidir demiyorum; kesinlikle bir karar alınması gerekiyorsa alınmalıdır ve o kadar alındıktan sonra uygulanmalıdır. Ama önemli olan, o kararın ne zaman alındığıdır. Acele edilmemelidir.
  • Birisi size karar vermen lazım dediğinde, ona "henüz o kararı vermem gereken noktaya gelmedik" diyebilirsiniz.
  • Özgüven, sırf eğlence için oyun oynayabilmektir. Spontane, geldiği gibi oynamak lazım, sonucunu düşünmeden, ne çıkacağına karar vermeye çalışmadan.
  • Yaratıcı olmak için, çevrenizde başka insanlar olması daha iyi olur. Ama bir tehlike vardır: bir tek negatif insan varsa o anda çevrenizde, yaratıcı olamazsınız çünkü süreci baltalar. O yüzden çalışacağınız insanları, sosyal ortamda da birlikte olmak istediğiniz insanlardan seçmelisiniz.
  • Japonlar mesela bir düzensizlik, yapısızlık kurmuşlardır ve bunun sayesinde daha yaratıcı şeyler ortaya çıkarıyorlar. Mesela Japon kültüründe, insanların görüşlerini belirtmeleri gereken bir durum olduğunda, ilk görüş bildiren en çömez (junior) olan kişilerdir. Böylece baskı altında kalmadan herkes konuşabilir.

0 yorum:

Son günlerde en çok okunan yazılar

 

bu ne be? Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger